Serpil Kaya yazdıGülten Taranç...İzmir'li, hayata,yağmurlara, farklı hayatları şiirsel bir dille sinemaya aktarmaya, şarkılara ve elbette ki müziğe tutkun, hayallerinin peşinden uçuşan genç bir yönetmen.Yağmurlara öylesine tutkun ki, ilk uzun metrajlı, kadına yönelik şiddet temalı bağımsız film projesine ''Yağmurlarda Yıkansam''ismini veriyor.Yağmur damlaları ile bütünleşmeyi öyle çok seviyor ki, sağanak sağanak yağan yağmurlardan herkes kaçarken, o kulağında kulaklığı, yağmurlar altında bağıra çağıra şarkılarını söylüyor.13 -14 yaşlarında gencecik bir öğrenciyken yapmaya başlıyor ilk bestelerini.''Kara Kaplı'' bir defteri var, şarkı sözlerini yazdığı. Klasik gitarı çalmayı kendi kendine öğreniyor. Çok da güzel bir caz gırtlağına sahip kendisi.Çetin ve sert hayatları, kadınlara yapılan haksızlığı, kadın cinayetlerini sinemaya ve şarkılarına aktarma hayali var.Müzik ilk tutkusu olsa da, öğrenim hayatında sinema televizyonu seçiyor.İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Sinema Televizyon bölümü mezunu bir yönetmen Gülten Taranç.Ayrıca 2008 yılında Rotary Exchange Programı ile Meksika’nın Chetumal şehrindeki Universidad'de Quintana Roo’da Latin dansları ve İspanyolca eğitimi alıyor.Yurt içinde ve yurt dışında ödüllü pek çok kısa filmi var Gülten Taranç'ın.Taranç & Taranç Prodüksiyon şirketleri var. Hayatını sinemaya ve müziğe adamış, genç, zeki ve çok yetenekli bir yönetmen.İlk uzun metrajlı filmi olan ''Yağmurlarda Yıkansam'' ile özellikle yurtdışında büyük ses getiriyor.Türkiye'yi yurtdışında film festivallerinde başarı ile temsil ediyor ve katıldığı her festivalden ödülle dönüyor.İzmir'in ve Türkiye'nin gururu oluyor.2015 senesinde ''Yağmurlarda Yıkansam'' isimli ilk uzun metrajlı filmi için soundtrack çalışmaları yapmaya başlıyor.Bir gece sabaha karşı 5 gibi uyanıyor, ansızın bir melodi ile ve hemen telefonuna ses kaydı yapıyor.Akabinde klasik gitarı eşliğinde ''Dejavu'' adlı dilm soundtracki ortaya çıkıyor.Hikayesinin bu bölümünü kendisinin ağzından dinliyoruz :GÜLTEN TARANÇ:"Müzik benim için sinema kadar önemli bir sanat.. Anne mesleği... Yıllarca konservatuar okumak için ailemle ciddi bir gerilim yaşadım en sonunda pes ettim ama sinema okudum. Pek pes etmek sayılamaz... Sinema çok daha zor, tabi ki müzik de öyle ancak tek başınıza müzik yapabilirsiniz ama sinema çok kolektif bir sanat dalı. İnsanlarla çok iyi empati kurmanız gerekiyor. Ekibiniz için hep dimdik ayakta durmalısınız.Kendimi bildim bileli müzik ile iç içeydim. Annem, bırakacak yer bulamayınca beni de alır gidermiş stüdyolara. Kendi kendime gitar çalmayı öğrendim. Günü geldi matematikten geçemeyecekken “pi sayısına” şarkı yazıp sınıf bile geçtim, Tabi ki çalışıp geçsem daha az utanç verici olabilirdi, bir de o şarkıyı herkesin içinde sahnede söylemek zorunda kaldım. Arkadaşlarım gelir aşık oldukları adamı anlatır benden hazır beste isterlerdi. Derken kendi müzik zevkime göre de besteler yapmaya başladım. Dinlemekten, söylemekten ve çalmaktan keyif alacağım şarkılar üretmeye başladım."Yağmurlarda Yıkansam" film müzikleriyle de öne çıkan bir yapım oldu. Soundtracklerini üç sene boyunca düşünerek söz ve müziklerini yazdığım film, kadın cinayetlerine karşı duruşuyla bir kamuoyu yarattı. Gişede, festivallerde, özel gösterimlerde seyirciden aldığım en önemli geri dönüş müziklerin soundtrack albümü olarak piyasaya sürülmesi oldu. Tema müziklerini annem Berrak Taranç besteledi. Aslında albüm çıkarabilirdik ancak bunun büyük bir maliyeti var, zaten filmi de kendi imkanlarımızla çektiğimiz için böyle bir şey pek mümkün değildi.Filmde gitaristi oynayacak bir oyuncuyu bulamadığım için iş başa düştü, gitaristi oynamak zorunda kaldım ama çok ilginçtir, seyircinin bir diğer tepkisi ise “sizi daha çok görmek isteriz” olunca... Bir single çıkarmaya karar verdim. Ancak nereden, nasıl başlayacağımızı bilmiyordum. Kliplerini çektiğim insanlara teklifler götürmeye başladım: “acaba düet mi yapsak?”... Derken bir gün başka bir klip çekiminde tanıştığım, bir arkadaşım Umut Utku, parçalarımdan en çok sevdiğimi düzenleyip gönderdi, sesini, yorumunu çok beğendim... Düet olarak “Dejavu” şarkısını çıkarmaya karar verdik. Klip yönetmenliğini babam Ragıp Taranç üstlenecek. Filmden ayrı bir hikayesi olacak klibimizin.“Dejavu” bir kadınla erkeğin tuhaf aşklarını anlatıyor. Yağmurlarda Yıkansam filmi için yazılan şarkı “Engin” ve “Hale” nin aşkını anlatıyor. Umut Utku, elektro rock bir düzenleme yaptı. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir aşk hikayesini anlatan “Dejavu” Haziran ayı sonuna doğru sizlerle olacak.''Evet; şiirsel anlatımları seviyorBeste yapmak film çekmekle aynı ruha girmek demek onun için.''Birbirini bütünlüyor ve birbirinde ayırmıyorsunuz aslında hikayeyi.'' diye tanımlıyor gülten taranç müzik ve sinemanın bu bütünsel ilişkisini.Yakın zamanda online müzik platformlarında dinleyicinin beğenisine sunulacak olan parçaları ''DEJAVU''nunsözleri Gülten Taranç'a, düzenlemesi ise Umut Utku'ya ait.Umut Utku Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera bölümü öğrencisi genç bir müzisyen.''Yağmurlarda Yıkansam" filmini sinemada izledikten sonra şarkıdan çok etkileniyor ve bambaşka bir düzenleme yapıyor.O esnada bir klip çekimi için görüşme yapmakta olan Gülten Taranç'a ulaşıyor ve ''Bir sürprizim var, kulaklığın yanında mı?" diyor. Evet, yanıtı alan umut utku parçayı cep telefonu ile gönderiyor ve Gülten Taranç'a dinletiyor.Şarkının yeni versiyon düzenlemesinden etkilenen yönetmen, bu versiyonuna birlikte düet yapma teklifi ile müzisyen Umut Utku'ya dönüyor ve karşımıza yepyeni bir düzenleme ile ''DEJAVU''çıkıyor.Filmdeki paralel evren hikayesinin ruhunu yansıtan bir mini hikayeye dönüşüyor bu anlamlı sürpriz.Filmdeki başrol karakter Hale bir bar şarkıcısı. Sevdiği adam ''Engin''in evlilik teklifini reddediyor ve bir sonraki sahnede kendisini ‘Dejavu''yu söylerken görüyoruz.''Nasıl olur dedim kendi kendimeBasitti aslında;Hepsi aynıydı çıkan karşıma.''Müzik dünyası yepyeni bir düete ve soluğa hazır olsun bu yaz.Ruhundaki çığlıkları müziğine ekleyerek şarkılarla bize anlatan Gülten Taranç & Umut Utku düeti bu yaz kalpleri fethedecek.
Sanatçı
18 Temmuz 2017 - 11:18
Hikayeyi bütünleyendir aslında; "Dejavu"
"Yağmur damlaları ile bütünleşmeyi öyle çok seviyor ki, sağanak sağanak yağan yağmurlardan herkes kaçarken, o kulağında kulaklığı, yağmurlar altında bağıra çağıra şarkılarını söylüyor."
Sanatçı
18 Temmuz 2017 - 11:18